(Bu bir ritüel.
Kendinle kal.
Derin bir nefes al.
Sevdiğin bir tütsüyü ya da mumu yak.
Yumuşak bir müzik aç — belki doğa sesleri, belki mistik bir melodi.
Ve şimdi oku.
Hisset.
Hatırla.)
1. Dur. Şu anı fark et.
İçinde bulunduğun anı fark et.
Sahip olduklarını.
Sana görünmeyen ama seni saran tüm bolluğu.
Gözlerinin görebildiği, bedeninin hissedebildiği, kalbinin taşıyabildiği her şey birer armağan.
Ve sen bu armağanların değerini bilen bir ruhsun.
2. Bir mum yak.
Bu senin bereket ışığın.
Sana bolluğu, akışı, uyumu hatırlatsın.
Yandıkça hatırla:
Evren sana karşı değil, seninle birlikte çalışıyor.
3. Müziği başlat.
Hafif bir melodiyle kalbini aç.
Sana doğayı, güveni, döngüyü hatırlatan bir sesle dol.
Çünkü bolluk; çaba kadar, akışla ilgilidir.
4. Şimdi kendine şu sözleri oku. Yüksek sesle. İçtenlikle. Yargısızca.
“Ben bolluğa layığım.”
“Etrafımda sonsuz kaynaklar var, onları görmeyi seçiyorum.”
“Para, sağlık, sevgi ve huzur bana kolaylıkla gelir.”
“Ben veririm, çünkü bilirim ki daha fazlası bana döner.”
“Evrenin ritmine güvenirim. Bolluk benim doğal halimdir.”
“Bereket sadece cebimde değil, düşüncelerimde başlar.”
5. Gözlerini aç. Minnetle bak.
Bir bardak suya, bir dilim ekmeğe,
Sevdiklerine, sevildiklerine…
Bugün ne varsa hayatında, onunla başlıyorsun.
Şükürle büyütüyorsun.
Çünkü bolluk; sahip olduklarınla barışmak, olmayanlara da yer açmaktır.
Ve unutma:
Bolluk, sadece almak değil — vermekle de çoğalır.
Bereket, sadece dışarıda değil — içeride de büyür.
Senin niyetin, zenginliğin tohumudur.
Bugün o tohumu ektin.
